26.5.10

Ulaşılmaz Olan, Tadı Yerinde Kahvedir.

Bu Nescafé'nin aromasını tutturamıyorum bir türlü. Sıkı bir tüketiciyim fakat her seferinde farklı bir tat alıyorum. Aslında farklı hiçbir şey yapmıyorum. 3 şeker, aynı büyüklükteki tatlı kaşığından kahve ile süt tozu ve kaynadıktan sonra bir dakika bekletilmiş bir kupa kadar su. Anlamıyorum fazla mı süt tozu koyuyorum yoksa suyu mu az kaçıyor?

Kimi zaman su içer gibi oluyorum, kimi zaman acılığından canım yanıyor, kimi kimi şekerli su boğazımdan damlıyor. Boğazı yakan, acısı geçmeyen kahveleri de unutmamalı.

Fazla ütopik düşünüyorum belki. Kafamdaki kahveye hiçbir zaman ulaşamayacağım sanırım. Aşk gibi ulaşılamaz, imkansız olan bir şey bu. Aklında kurarsın, "İşte kahve böyle olmalı!" dersin. Hayır, yakınından geçmez.

İstediğim kahve Kolombiya atasözünde olduğu gibi. Aslında çok basit gözüküyor, fakat ulaşılmaz olan bu atasözünde bahsedilen kahvedir:
"Kahveyi gece kadar siyah, cehennem kadar sıcak ve kadın kadar tatlı içeceksin."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne düşünüyorsun?